GENÇ YAZARIMIZIN KALEMİNDEN YİNE HARİKA BİR ESER...
AMİNE
1988 yılında dağın başında bir köyde yaşayan kalabalık bir ailenin çocuğu olarak Dünyaya gelmişti Amine. Okula başlama yaşı gelmişti. Amine'nin babası onu okula gönderme fikrinde pek de istekli değildi, Çünkü evleri dağın başında, okul oldukça uzak ve arabaları yoktu. Amine okula gitmeyi çok istediği için, Amine'yi okula gönderdiler. Tabi ki de şartlardan dolayı Amine okula giderken büyük zorluklarla karşılaştı ama her şeye rağmen okulunu çok seviyordu.
Amine'nin öğretmeni Mehmet Bey, Sevgi öğretmenin ameliyatından dolayı geçici olarak bu okula görevlendirilmişti. Amine okula tek başına yırtık ayakkabılarıyla yağmur çamur demeden yürüyerek gidiyordu okuluna. Buna rağmen okulunu ve öğretmenini çok seviyordu. Amine 2. Sınıfa geçtiğinde öğretmeni değişmişti ve Sevgi öğretmen iyileştikten sonra görevinin başına geri gelmişti. Amine uzun kirpikleri, elma yanakları kiraz gibi dudağı olan bir kızdı. Amine sabahları soğuk havada yürüyerek okula gittiği için yanakları kıpkırmızı oluyordu, öğretmeni Amine ‘ye makyaj yaptığını iddia ederek kızıyordu, okul tuvaletine götürüp Amine'nin yüzünü ovalayarak yıkıyordu. Bir gün Amine okula gelirken polen ve çiçeklerle dolu bir yoldan geçiyordu. Polenlere karşı alerjisi olduğunu bilmeyerek dokunduğu polenler nedeniyle ellerinde küçük alerjiler çıkmıştı (alerjiler bulaşıcı değildir). Öğretmeni Sevgi Hanım Aminenin ellerindeki alerjiyi fark edip sınıfa Amine’nin alerji olduğunu korkulacak bir durumun olmadığını söyledi. Ama yine de Aminenin annesini bilgilendirmek için okula çağırdı. Sevgi öğretmen Amine'nin annesini çok sıcak bir şekilde karşıladı. Sevgi hanım Aminenin annesine, Aminenin çok akıllı ve çalışkan bir kız olduğunu ama okula biraz daha özenli göndermeleri gerektiğini söyleyerek Amine'nin annesini bu konuda uyardı.
Amine 3. Sınıfa geçince babasının zoruyla kapandı, daha küçüktü oda diğer çocuklar gibi saçlarını savurup, örmek istiyordu. Fakat bazı ailelerin düşünceleri farklıydı, onlar kendi zamanlarına göre düşünür hareket ederler, onların fikrini değiştiremezsiniz. Bildiklerinden şaşmaz, geniş düşünmezler. Amine artık 5. Sınıfı bitirmiş 6.sınıf Olacaktı. Yani o zamanki eğitim sistemine göre ortaokula geçecekti fakat babası Amine'yi maddi durumlarının kötü olmasından dolayı okuldan aldı. Amine ne olursa olsun okula gitmeyi seviyordu, fakat artık bu mümkün değildi. Amine evde annesine yardım ediyor, kardeşine bakıyor, Annesi ile birlikte çalışıyordu. Hayatından pekte memnun değildi fakat aileni değiştiremezsin sadece belli bir yaştan sonra artık onlardan ayrılıp kendi başının çaresine bakarsın. Amine‘de öyle yaptı. 16 yaşındayken babası vefat etti. Büyük zorluklar yaşadılar. 19 yaşında ise artık ailesinden ayrı yaşıyordu. Amine tekrardan açılmıştı, çocukken içinde kalan heyecanı yaşamak istiyordu ama aynı zamanda kendini geçindirebilmek için bir işe girmişti. Bir doktorun yanında sekreter olarak çalışıyordu. Doktor ona hala okuyabileceğini, okumanın yaşı olmadığını ve okursan iyi bir yerlere gelebileceğini söyledi. Doktorun bu sözleri Amine’yi çok düşündürdü. Amine bir meslek sahibi olmak istediği için değil okuyup, bilgili olmak için okuyacaktı. Amine yılmadı ve okudu. 30 yaşında üniversiteyi bitirdi ve öğretmen olarak atandı. O artık bir ilkokul öğretmeniydi. Hem okuduğu için hem de çocukları okutacağı için oldukça mutluydu. İstediği hedefine zorluklarla da olsa yılmadan çalışarak ulaşmıştı.
Hayatın tüm zorlukları karşısında başarılı olmak istiyorsanız asla pes etmemeli ve bu uğurda daha fazla çalışmalısınız.
YAREN YENER 8/A
Adres:
EFELER MAH. 1366 SK. SİTESİ MAHİR ÖZGÜR DAMAR İLKOKULU BLOK NO 2 DİDİM / AYDIN
Telefon
(256)8257707